31 Aralık 2013 Salı

E-Kitap: Bilgi Teknolojileri Temel Kavramları

Bölüm 1 Bilgi Teknolojisinin Temel Kavramları

1.1. Bilgisayar ve Bilgisayar Teknolojisi

1.1.1.Bilgisayarın Tanımı ve Kısa Tarihçesi

Giriş birimleri ile dış dünyadan aldıkları veriler üzerinde aritmetiksel ve mantıksal işlemler yaparak işleyen ve bu işlenmiş bilgileri çıkış birimleri ile bize ileten, donanım (Hardware) ve yazılım (software)’dan oluşan elektronik bir makinedir.
BİLGİSAYAR DONANIMI (HARDWARE) : Bilgisayarların fiziksel kısımlarına donanım denilmektedir. Elle tutulabilirler. Ekran (Monitör), klavye, sabit disk (harddisk), fare, yazıcı, bellek, mikroişlemci, tarayıcı örnek olarak verilebilir.
BİLGİSAYAR YAZILIMI (SOFTWARE): Donanımı kullanmak için gerekli programlardır. Bilgisayarın nasıl çalışacağını söylerler. Elle tutulmazlar. Belirli bir işlemi yapmak üzere bilgisayara kurulurlar (set p, install,setup). Örneğin; Kelime işlem (Word processor) programları son kullanıcıların yazı yazması için kullanılır. Tablolama (spread sheet), sunu (presentation), programlama dilleri (Pascal, C ...), ses (sound) programları vb. örnek olarak verilebilir.

İnsanoğlunun ilk zamanlar ihtiyaçları basit ve azdı. Zaman geçtikçe nüfusun artması ihtiyaçlarında artmasına sebep oldu. Bu ihtiyaçlarını karşılamak için değişik alanlarda değişik araçlar geliştirdi. Bu ihtiyaçlarından hesap ile ilgili olan kısmını ilk başlarda parmak hesabı ile, parmak hesabının yeterli olmadığı yerlerde de çakıl taşlarını kullanarak karşılamaya çalıştı. Hesap ile ilgili ihtiyaçlar ekonominin hızla gelişmesi ve yerleşik hayata geçilmesiyle beraber iyice arttı. Birçok farklı yaklaşım ve kuram ortaya atıldı ve günümüz bilgisayar teknolojisinin temelleri atılmaya başlamış oldu. 
İKİLİ SAYI DÜZENİ : Günümüz bilgisayarlarının temel mantığını oluşturan ikili sayı sistemi George Boole tarafından geliştirilmiştir. Bu cebir prensibine göre sayılar ikili sayı sisteminde kullanılırlar. Yani bu sistemde 0 ve 1 sayısından başka sayı yoktur. Bu sayı sistemine ikili sayı sistemi manasında, Binary sayılarda denir.
Bu sayı sitemimin diğer bir mantıksal kavraması;
0 = hayır = + 5 Volt 1 = evet = 0 Volt olarak ta tanımlanabilir. Bu nedenle ikili sayı sistemine bazen de evet-hayır mantık (logic) sistemi de denmektedir. Günümüzde hesap makinesi gibi hesaplama yapan makineler aslında sadece bu mantığı bilirler. Yani bizim kullandığımız 10’luk sistemini ( 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 - decimal sayı sistemi ) bu makineler bilmez.Yapılan tüm işlemler ekranda 10’luk sayı sisteminde gözükse de aslında binary sayı sisteminde yapılır.Binaru sisteminde yapılan işlemler decimal sayı sistemine çevrilir.
Örneğin: (2) 10 + (2) 10 = (4) 10 aynı şekilde (10) 2 + (10) 2 = (100) 2
Görüldüğü üzere ikili sayı sisteminde işlem yapmak daha kolaydır. Ancak işlem süresi daha uzundur. İşte bu noktada makinelerin insanlardan üstün olan yanı devreye girerek kolay fakat uzun süreler alan işlemleri daha kısa ve hatasız biçimde tamamlamaktadırlar. Böylece bir makineye 0,1,2……..9 ‘a kadar olan sayıları öğretmek (elektronik devrelerin büyüklüğü) daha zor olacağı için sadece 0,1 ‘den oluşan binary sayı sistemi tercih edilmektedir.
Bu nedenlerden dolayı bilgisayarlar ve işlemci içeren diğer makineler hesaplama, karar verme, karşılaştırma gibi işlemlerde ikili (binary) sayı sistemini kullanırlar.
BİLGİSAYARIN TARİHÇESi: Bilgisayarın tarihçesine baktığımızda; dört temel işlemi gerçekleştirmek amacıyla kullanılan abaküs, basit bir alet olmasına rağmen, bilgisayarın başlangıcı olarak ifade edilir. Bilgisayara veri girişi işlemlerinde, günlük hayatta kullanılan harf ve rakam gibi sembollerden yararlanılır. Bilgisayar bunları kendi anlayacağı şekle dönüştürür, bilgisayarda kapasite depolama birimi byte olarak ifade edilir.
Fransız Pascal, 1642 senesinde vergi tahsildarı babasına, yardımcı olacağını düşündüğü bir makine geliştirdi. Küçük tekerlekler biraz çevirilince, toplama veya çıkarma işlemleri otomatik olarak yapılabiliyordu. Ancak geçimlerini saatler alan hesap işlerinden kazanan kâtipler, Pascal’ın makinesini bir rakip olarak gördüler.
Bir süre sonra Alman matematikçisi Wilhelm, bu makineye çarpma ve bölme işlemlerini yapabilme yeteneğini kattı. Wilhelm’e göre değerli insanlar, tıpkı esirler gibi hesaplama işinde saatler kaybetmeye layık değillerdi.
1948 yılında transistörlerin kullanımıyla bilgisayarların ağırlıkları azaltılmaya, hacimleri küçültülmeye, bellek kapasiteleri ve hızları artırılmaya başlanmıştır.
1963 yılından sonra birden fazla transistörün birleştirilerek entegre devrelerin bulunması, bilgisayarın gelişimini daha da hızlandırmıştır. Bilgisayar alanında kısa sürede yaşanan bu önemli gelişmeler sayesinde, tonlarca ağırlıkta, yavaş işlevi yapabilen modellerden, milyonlarca işlemi çok kısa sürede yapabilen, lap-top (elde taşınabilen) ve hatta cebe girebilen modeller geliştirilmiştir. 1946 yılından sonra bilgisayarları dört kuşak olarak ele alabiliriz.
Birinci Kuşak Bilgisayarlar: 1946-56 yılları arasında vakumlu tüpler kullanılan bilgisayarlardır.
İkinci Kuşak Bilgisayarlar: 1957-63 yılları arasında tüplerin yerine transistörlerin kullanıldığı bilgisayarlardır.
Üçüncü Kuşak Bilgisayarlar: 1964-79 yılları arasında kullanılan entegre devrelerin kullanıldığı bilgisayarlar.
Dördüncü Kuşak Bilgisayarlar: 1980’den sonra transistörlerin yerine mikroçiplerin kullanıldığı bilgisayarlardır. Bu gün kullandığımız bilgisayarlar bu kuşağa aittir. Ancak her gün yenilikler eklenmekte, bilgisayarların çalışma hızı ve kapasitesi arttırılmaktadır. Bu yıllarda Amerikan ve Japon teknolojilerinin elektronik ve küçültme alanındaki ürünü olan ev bilgisayarları ortaya çıktı.
Günümüzde,1990’lardan başlayarak bilgisayar teknolojisine egemen olması beklenen beşinci kuşak bilgisayarlara doğru bir ilerleme görülüyor. Çok daha güçlü olacağı düşünülen bu bilgisayarlar büyük ihtimalle, bugünkülere göre daha fazla insan beynine benzer bir biçimde çalışacaklar. Bunun için de kendi deneyimlerinden öğrenebilmeleri gerekecek. Beşinci kuşak bilgisayarlar insanlarla konuşabilecek, onları dinleyebilecek ve belki de düşüncelerini de anlayabilecekler.
Böylece bilgisayarlar yapay zekalarını daha da geliştirebilecekler. "Düşünen" bilgisayarların yardımıyla, robotlar bizim için daha çok iş yaparak, çeşitli alanlardaki uzmanların bilgileri bir araya getirilerek "uzman sistemler" üretebilecek. Bu tür sistemler, birleştirilmiş uzmanlık bilgilerini, problemleri çözmek için kullanacaklar. Bütün bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, neden bir "bilgisayar devrimi"nden söz edildiği daha iyi anlaşılabilir.
Varoluşundan Günümüze Bilgisayarlar:




Şekil 1.1 Eniac
ENIAC, 30 ton ağırlığında; 9x15 metrelik bir odayı doldurmakta; hesaplama vurumları 1500 elektro mekanik röleden (yol vericiden) geçip 18.000 den çok radyo lambasından akmaktaydı. ENIAC'ı çalıştırmak için 150.000 vat enerji gerekliydi. ENIAC, yalnızca 80 karaktere eş veri saklayabiliyordu.
Lambalaların hepsi çalıştığında, mühendis ekibi bir problemi çözmek için 6000 kabloyu elle fişe takarak ENIAC'ı kuruyorlardı.
mac.jpg (20276 bytes)
Şekil 1.2 Apple firmasının ürettiği Macintosh
İlk popüler grafiksel işletim sistemi 1984 yılında, Apple Macintosh'u sürdüğünde piyasaya girdi. Microsoft firması Macintosh için sözlük işlemci ve elektronik tablo programı yazdı.

ibm.jpg (6485 bytes)
Şekil 1.3 IBM firmasının ürettiği ilk PC
İlk IBM Kişisel Bilgisayarı, 1981 yılının Ağustos ayında pazara çıkardı.
IBM, 1983 baharında, şirketin, içinde sabit disk bulunan ilk kişisel bilgisayarı olan PC/XT'sini piyasaya sürdü. Disk, yerleşik bir depolama aygıtı olarak çalışıp, 10 megabayt'lıktı.
1984'te, IBM, Intel'in 80286 micro işlemcisine dayalı, PC AT adlı yüksek performanslı ikinci kuşak bilgisayarını tanıttı. IBM PC'den üç kat hızlıydı.
1990 mayısında, Windows 3.0 piyasaya sürüldü.

Şekil 1.4. Günümüzde kullanılan Client (istemci) PC
(Personel Computer-Kişisel Bilgisayar)

 

1.1.2. Bilgisayar Türleri

Bilgisayar kullanım alanları, kullanım amaçları, donanım biçimleri olarak alt gruplara ayrılırlar.

a-) Server (Sunumcu) Bilgisayarlar:

Büyük işletmeler, internet servis sağlayıcıları, eğitim kuruluşları, şirketler gibi geniş tabanlı ağ yönetim sistemi ile çalışan kuruluşlarda ağ hizmetlerini, erişim ve paylaşım, veritabanı yönetimini ve veri tabanının paylaşımını sağlamak için dizayn edilmiş güçlü ve gelişkin bilgisayarlardır.

Şekil 1.5 Server (Sunumcu) Bilgisayar Kasası

 

b-) Kişisel Bilgisayarlar:

PC (Personel Computer) olarak da adlandırılan bilgisayarlar en büyük üretim ve pazarlama payına sahip türdür. Kulanım alanları çok geniş olduğundan hemen herkesin bı tür bilgisayarlar hakkında az veya çok bilgisi mevcuttur. Kullanım alanları; ev,ofis uygulamaları, multimedia bileşimli uygulamalar, iş istasyonu, internet erişimi, eğlence, yazılım geliştirme, tasarım, mühendislik uygulamaları, veri tabanı kullanımı gibi daha birçok alanda kullanılmaktadır. Mevcut donanım bileşenlerine göre maliyetleri aynı tür içerisinde 400-500$ arasında fark edebilmektedir.

Şekil 1.6 Kişisel Bilgisayar (Personel Computer – PC)

c-) Terminal (iş istasyonu) Bilgisayarlar:

Bir ağ yapısı içerisinde çalışacak şekilde dizayn edilmiş bilgisayarlardır. Bir kişisel bilgisayar Ethernet kartı ile ağa dahil edildiğinde iş istasyonu özelliği kazanır ancak tam olarak bu tipte bir bilgisayar bir terminal bilgisayar değildir.
Terminal bilgisayarları PC’ler kadar gelişkin bir yapıya sahip değildir. Maliyetlerin düşük olmasını sağlamak, yapacakları iş genelde uygulama yazılımlarını kullanarak veri tabanına veri yüklemek ve verileri işlemek olduğu için çok fazla donanım öğesine ihtiyaç duymadıklarından konfigürasyonları sınırlıdır.
Genellikle veri depolamak için Ana bilgisayardaki sabit diski kullandıkları için Sabit disk bulunmayabilir.Sabit diski bulunmayan doğrudan ana bilgisayara bağlı olarak çalışan, kendi kendine iş yapamayan türlerine Dump (Aptal) Terminal adı verilir. Bu tip terminallere bankalarda rastlayabilirsiniz.

Şekil 1.7 Terminal (iş istasyonu) bilgisayar

d-) Dizüstü Bilgisayarlar:

Taşınabilir kişisel bilgisayarlar olarak sınıflandırılan bu bilgisayarlar LapTop, NoteBook gibi isimler alırlar. Donanım olarak bir Pc’nin sahip olduğu bütün öğelere sahip olabilmektedirler. Enerji kaynağı olarak doğrudan adaptör yardımıyla şebeke gerilimini kullanabildikleri gibi şarj edilebilir pil bataryaları kullanırlar. Lithium-Ion bataryalarla 2-4 saat arası enerji desteği sağlanabilmektedir. Özellikle sık seyahat eden ve bilgisayarına çok ihtiyaç duyan kişiler için ideal makinelerdir.
Taşınabilir (Mobil) bilgisayarlar çok daha ileri teknoloji ile imal edilmiş parçalardan oluşmaları, montaj ve tasarımı daha zor olduğu için çok yüksek bir maliyete sahiptirler. Bu nedenle fiyatları kişisel bilgisayarların neredeyse 3 katıdır.

Şekil 1.8 Dizüstü Bilgisayar (LapTop-NoteBook)

e-) Avuç içi Bilgisayarlar (Palmtop):

Üretim teknolojilerinin yüksek olması bu tip bilgisayarların neredeyse kişisel bilgisayar fiyatına mal edilebiliyor olması üretiminin çok az olmasına neden olmaktadır.
Kelime işlem, Hesap makinesi yazılımları, Outlook, adres defteri, Internet Explorer gibi belli uygulamaları çalıştırabilen, PCMCA kartı ile internete bağlanıp dosya transferi ve e-mail hizmetlerinden yararlanabilen çok küçük ölçekli diz üstü bilgisayarlar olarak düşünülebilirler.

HP iPAQ hx2110 Pocket PC - Cep bilgisayarları

Şekil 1.9 Avuç içi Bilgisayar (Palmtop)

1.1.3. Bir Kişisel Bilgisayarın Temel Özellikleri ve İşleyiş Yapısı

Bilgisayarı yapısal olarak; Bilgilerin girilmesi, girilen bilgilerin belirtilen durumlara göre işlenmesi, işlem sonuçlarının alınması olarak üç temel fonksiyona sahip bir makine şeklinde tanımlayabiliriz. Bu üç temel fonksiyonu gerçekleştirebilmek için sahip olması gereken mimari ise;
  1. Girdi Üniteleri.
  2. Merkezi İşlem Birimi.
  3. Çıktı Üniteleri’dir
Girdi Üniteleri: Kişi tarafından veya bilgisayar tarafından sağlanan verilerdir. Bu veriler, sayılar, harfler, sözcükler, ses sinyalleri ve komutlardır. Veriler giriş birimleri tarafından toplanır. Bilgilerin bilgisayara aktarılmasını sağlayan klavye, fare, tarayıcı yada veri yolu üzerine takılmış fax-modem kartı gibi herhangi bir kart olabilir.
Merkezi İşlem Birimi: Bilgisayar üzerindeki bilgisayar birimlerinin işlemciyle ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen ve kontrol eden birimdir.  Merkezi işlem birimi veriyi işleme kabiliyetine sahiptir. Üç temel görevi vardır:
1. Mantıksal İşlemler: 1<2 doğrudur, 3=4 yanlıştır gibi kararları verir
2. Matematiksel İşlemler: 1+1=2, 6-2=4 gibi toplama çıkarma işlemleri
3. Kontrol Mekanizması: Bilgisayar üzerindeki aletlerin işlemciyle ve kendileriyle olan ilişkilerini düzenlemek ve kontrol etmek.
Çıktı Üniteleri: Bilgisayar tarafından üretilen rapor, doküman, müzik, grafik, video, resimlerdir.
Şekil 1.10. Bilgisayarın Temel Özellikleri

Bu üç ana elemanın sahip oldukları birçok donanımsal ve yazılıma bağlı özellik bulunur. Sonuç olarak bilgisayarı yapısal olarak oluşturan bu bileşenler donanım ve yazılımın uyumlu bir birlikteliği sayesinde ancak görevlerini yapabilirler.

1.1.4. Bilgisayarın Kullanım Alanları

Evde Bilgisayar Kullanımı: Bilgisayar ilk icat edildiği dönemlerde sadece askeri amaçlarda ve büyük iş yerlerinde kullanılabiliyordu. Gelişen teknoloji sayesinde bugün evlerimize girmiş vaziyettedir. Evlerde bilgisayarlar yardımıyla her türlü cihaz kontrol edilebilir. Her türlü hesaplama, bankacılık, alışveriş, tatil yerlerinde bulma, vs. gibi günlük işler yine bilgisayarlar ve Internet yoluyla yapılabilmektedir.
İşyerinde ve Okulda Bilgisayar Kullanımı : Eğitimde istenen verimi almanın ve kaliteyi arttırmanın şartlarından birisi eğitim teknolojisinde çağın şartlarını yakalamaktır.Teknolojik gelişmeye uyum sağlayabilmek için bilgisayarlar eğitim ve öğretimle ilgili bütün faaliyetlerde kullanılmalıdır. Öğrenciyi klasik eğitimin saplandığı sıkıcı ezber yönteminden kurtararak ses, renk, film ve müzik gibi unsurların etkileşimiyle daha canlı ve eğlenceli bir öğrenme yöntemi ortamına çeken bilgisayar öğrencinin konuyu kendi başına çalışmasına fırsat vermektedir.

1.2. Bilgisayarın Donanım Yapısı

1.2.1. Donanım Kavramı

Bir bilgisayarın sistemi bir çok parçanın birleşmesiyle oluşturulmaktadır. Tüm bu parçaların oluşturduğu bütün, amaca uygun yazılımlarla desteklenerek bilgisayar sistemine işlev kazandırır.
Anakart (Mainboard), İşlemci (CPU) ,Bellek(RAM), Sabit disk (Harddisk)
Ekran (Monitör), Görüntü kartı, Ses kartı, TV kartı
Disket sürücü (Floppy disk), CDROM/DVDROM, Modem, Klavye (keyboard)
Mouse, Kasa, Yazıcı (Printer), Scanner (Tarayıcı)
İşlemci: Bilgisayarın program komutlarını bellekten aldıktan sonra kodlarını çözen ve karşılığı olan işlemleri yerine getiren merkez birimi olarak tanımlanır. CPU genellikle bilgisayarın beyni olarak ta söylenir.
Çünkü tüm işlemler CPU tarafından yapılır. Bu nedenle bir bilgisayarın işlem yeteneği ve hızı işlemcisinin yeteneği ve hızıyla doğrudan ilgilidir. İşlemcinin performansını, sahip olduğu çekirdek yapısı ve saat çarpanı (kaldırabildiği elektrik akımı) sonucu elde edilen MHZ üzerinden değer belirler.
Ana kartta işlemciye özel bir yuva bulunmaktadır.
Örnek/Değerlendirme: Intel Celeron 1100 MHZ’lik bir işlemci Intel Pentium III 850 MHZ’lik bir işlemciden performans olarak daha düşüktür. Bunun nedeni Celeron işlemcinin sahip olduğu çekirdek yapısının farklı oluşudur.
Anakart: Bilgisayarın omurgasıdır. Bilgisayar ile ilgili temel birimlerin (CPU, Ram, Ekran Kartı, Modem,Tv kartı, Ethernet kartı, Ses kartı … ) üzerine takıldığı, bu birimler ve diğer çevre birimlerin veri aktarımının sağlandığı karttır. Üzerinde kendine ait chipsetleri bulunmaktadır. Genellikle 2 adet olan bu chipsetleri kuzey (North bridge) ve güney (South bridge) köprüsü olarak ta adlandırılırlar. Bunların temel görevi işlemci, ram, harddisk, ekran kartı, modem vb. donanım bileşenleri arasındaki veri akışını düzenlemek, işlemciden aldığı komutlar vasıtasıyla verileri ilgili birimlere yollamak ve enerji gereksinimlerini sağlamaktır.
Hafıza (Bellek): Veriler ve komutlar burada saklanır. Sistem açık olduğu sürece bilgiler bellekte saklanabilir. Sistem kapatıldığında veriler ve komutlar bellekten silinir. Hafızaların kapasiteleri MB değeri üzerinden, performansları ise işlemci ve anakart ile olan veriyolu hızı göz önüne alınarak belirlenir.

Bir kişisel bilgisayarın temel donanım birimleri Kasa adı verilen fiziksel donanımın içerisine monte edilebilir. Bilgisayarın çalışması için gerekli elektrik akımının regüle edildiği güç kaynağı da kasanın içinde bulunur.

1.2.2. CPU Central Processing Unit – CPU ( Merkezi İşlem Birimi - MİB)

Bir bilgisayarın en popüler ve en önemli parçası işlemcidir. Kısaca CPU (Central Processing Unit / Merkezi İşlem Birimi) olarak anılan işlemciler, adından da anlaşılacağı üzere bir bilgisayardaki işlemleri yürüten ve sonuçları gerekli yerlere gönderen elemandır.
1971 yılında Intel firmasının ilk defa binlerce transistörü bir silikon çip üzerinde birleştirmesiyle bilgisayar çağında devrim gerçekleştirilmiş oldu. Bu şekilde daha önce sadece büyük şirketlerin ve üniversitelerin kullanabildiği bilgisayarlar iyice küçüldü ve evlere girmeye başladı.
Mikroişlemciler, açma kapama anahtarı gibi çalışan milyonlarca transistörden oluşmaktadır. Bu anahtarların programlanma durumuna göre elektrik sinyalleri bunların üzerinden akar. Bu sinyaller, bilgisayarın yaptığı tüm işleri toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel matematiksel işlemlere indirir. İşlemci de bu işlemleri en basit sayma sistemi olan ikilik düzen yani sadece 0 ve 1 sayılarını kullanarak yapar.
Mikroişlemciler her türlü işi ikilik sayma sistemine dökmüştür. Mesela “Y” harfi ikilik sistemde “1011001” ile ifade edilebildiği gibi kırmızı gibi bir renk de bunun gibi ikilik tabandaki üç ayrı sayı grubu ile ifade edilir. Aynı şekilde bir ses veya görüntü kaydı da yine buna benzer ikilik sayı grupları ile ifade edilirler.
Bu sayı grupları üzerinde işlem yapmak için işlemci içerisinde bir takım komut listesinden ibaret bir program mevcuttur. Bu komutlar işlemciye iki sayının çıkarılması, toplanması yönünde emir verebildiği gibi klavyeden girilen tercihlere göre bir takım komut satırını atlayıp (şartlı dallanma - conditional branch) diğer komut satırlarını icra etmeye devam edebilir. Yani klavyeden bir soru karşısında gireceğimiz “E” (evet) veya “H” (hayır) ifadelerine göre program belirli komut satırlarını icra eder veya etmez. Temel olarak, mikroişlemcinin yaptığı iş, bitler üzerinde işlem yapmak üzere komutları çalıştırmaktır.
Şekil 1.11 Socket ve Slot CPU (Pentium III)
Üniteler
İşlemci üzerinde komutları icra etme işini uygulama ünitesi (execution unit) ya da fonksiyon ünitesi (function unit) adı verilen üniteler gerçekleştirir. Modern işlemcilerde değişik komut türlerini işletmek üzere birden fazla fonksiyon ünitesi bulunur. Çoğunlukla aritmetik/mantıksal ünite (arithmetic/logic unit) olarak da anılan tamsayı (integer) üniteleri tam sayılar ile ilgili işlemleri yapar. Kayan nokta ünitesi (FPU-Floating Point Unit) ise 5,21 gibi küsuratlı sayılarla ilgili işlemleri yapar. Bir mikroişlemcide ne kadar fazla fonksiyon ünitesi varsa aynı anda çalışabilecek komut sayısı da o kadar artar.
Register seti
Registerler, işlem anında bir program tarafından kullanılmakta olan sayıların saklandığı geçici hafıza hücreleridir. Farklı komut ve register setlerine sahip olan işlemciler birbirlerinin yazılımlarını çalıştıramazlar.

Mimari
Mikroişlemciler mimari (architecture) olarak gruplara ayrılırlar. Ortak mimariye sahip olan işlemciler aynı komutları tanımakta ve aynı yazılımları çalıştırabilmektedirler.
En meşhur mikroişlemci mimarisi Intel’in x86 işlemcisidir. Intel ilk x86 tabanlı işlemcisini 8086 olarak 1978 yılında piyasaya sürdü. Daha sonraki yıllarda yeni nesil x86 tabanlı işlemciler çıkarıldı. 286, 386, 486, Pentium ve Pentium Pro olarak bu kuşakları görebilmekteyiz. Pentium II, Celeron, Pentium III, Xeon ve Katmai, altıncı kuşak Pentium Pro’nun varyasyonlarıdır.
Intel’in haricindeki diğer mimariler ise şunlardır: Modern Macintosh’larda bulunan PowerPC, eski Mac’lerdeki 68oxo serisi, Digital ve Compaq’ın güçlü serverlarında kullanılan Alpha ailesi, Silicon Grahics’in Mips Rxooo serisi, Hawlett-Packard’ın PARISC’i ve Sun Microsystems’e ait SPARC’tır.
Mimariler, ortaya çıktıkları dönemin felsefesine göre dizayn edilirler. 1970’lerde veri saklama cihazları ve hafıza bu güne göre çok kısıtlıydı. Bu kaynakları tasarruflu bir şekilde kullanabilmek için Intel x86 tabanlı işlemcilerde CISC (Complex Instruction Set Computing - Karmaşık komut seti ile hesaplama) diye bilinen bir mimari kullandı. CISC’ın karakteristik iki özelliği, değişken uzunluktaki komutlar ve karmaşık komutlardır. Değişken uzunluktaki komutlar hafıza tasarrufu sağlar. Çünkü basit komutlar karmaşık komutlardan daha kısadır. Karmaşık komutlar da iki ya da daha fazla komutu tek bir komut haline getirdikleri için hem hafızadan hem de programda yer alması gereken komut sayısından tasarruf sağlar.
İlerleyen yıllarda CISC’in kısıtlamaları ve hafızayı tasarruflu kullanmanın önemini yitirmesi neticesinde CISC’a rakip olarak RISC (Reduced Instruction Set Computing - daraltılmış komut seti ile hesaplama) ortaya çıktı.
RISC’ın komutlarının uzunluğu sabittir (genelde de 32 bit’tir) ve her bir komut basit bir işlemi yerine getirir. Bir RISC çipi bu iki karakteristik özelliği sayesinde, fetch (komutu hafızadan taşıma), decode (komutun anlamını çözme) ve komutu çalıştırma işlemlerini daha kolay bir şekilde yapabilir. RISC’ın bir dezavantajı kodun uzamasıdır. Tüm komutlar gerek olsun olmasın 32 bitliktir. Dolayısıyla RISC programları CISC programlarından daha fazla hafıza gerektirebilirler. Buna rağmen decode aşamasının CISC’e göre daha hızlı gerçekleşmesine ek olarak, çoğu RISC komutları sabit bir zaman diliminde işlem görür. Bu da superscalar pipelining teknolojisi kullanan modern işlemciler için önemli bir özelliktir.
Pipelining
Pipelining, tıpkı bir fabrikadaki seri üretim bandı gibi çalışır. Bir fonksiyon ünitesi, her komutun işletilmesini aşamalarına ayırır. Basit bir pipeline’de beş ya da altı aşama olabilir. Bir superpipeline’da ise 10 ya da daha fazla aşama olabilir. Böyle bir pipeline’dan aynı anda birkaç komut birden akabilir. Her komut da ayrı bir aşamada işlem görmekte olabilir. Superscalar bir işlemcide her birisinin kendisine ait pipeline’ı olan iki ya da daha fazla fonksiyon ünitesi yer alabilir. Böyle bir işlemci birkaç komutu birden paralel olarak işletebilir.
RISC bu tekniğe daha da elverişlidir. Çünkü basitleştirilmiş komutlar pipeline’lardan daha pürüzsüz bir şekilde akarlar ve CISC komutlarının neden olabildiği tıkanmalara maruz kalmazlar.

1.2.3. Donanım (Hardware)

Bir kişisel bilgisayarın donanımı temel olarak Giriş birimleri, Çıkış birimleri, Bellek, Depolama birimlerinden oluşur.

1.2.3.1. Giriş Birimleri

KLAVYE :
Birçok tuşun bir araya gelmesiyle oluşur. Her bir harf için bir Ascii kod, bu kodların birleştiği bir Ascii tablo vardır. Biz herhangi bir tuşa bastığımız zaman aslında ascii tablodan harf yada işaret yollanır ve daha sonra bu ascii kod karşılığı ekranda görüntülenir.Klavye bir giriş ünitesidir. Kullanılan ildin özelliğine göre üzerindeki tuşların sayısı ve yerleri değişebilmektedir.Türkiyede kullanılan klavyeler genellikle 102 tuşlu olup Q veya F tipi olmak üzere iki çeşittir.Klavyede bulunan tuşların görevleri şunlardır;
Klavye üzerindeki tuşları 4 kısımda inceleyebiliriz;
a. Fonksiyon tuşları
b. Daktilo tuşları
c. Nümerik tuşlar
d. Özel tuşlar
Şekil 1.12 Klavye
a.Fonksiyon Tuşları:
Bu tuşlar her programlama dilinde ve işletim sisteminde farklı görevler almıştır. F1 den F12’ye kadardır.
b.Daktilo Tuşları:
Bu bölümde A ile Z arası harfler 0 ile 9 arası rakamlar !,^,” , ? vb. gibi işaret tuşları ile bazı özel tuşlar bulunur.
c.Numerik Tuşlar:
Bu bölümde 0 ile 9 arası rakamların yanında bazı özel fonksiyonlar bulunur. "NUM LOCK" bir kez basıldığında ışık söner ve rakamlar yerine özel fonksiyonlar çalışır.
d.Özel Tuşlar:
Backspace (İşaretli tuş): İmlecin bulunduğu yerden sola doğru tek tek tamamını siler.
Delete (Del): İmlecin bulunduğu yerden sağa doğru tek tek siler.
Print Screen : Yazılan yazıyı yazıcıya yollar.
Caps Lock: (Bu tuş açıksa klavyenin sağ üst köşesinde ışık yanar.)Büyük harf ya da küçük harf tuşu.
Num Lock: (Bu tuş açıksa klavyenin sağ üst köşesinde ışık yanar.)Bu tuş açıkken klavyenin sağ tarafında bulunan rakamları kullanabiliriz.
Scroll Lock: Bu tuşa basıldığında imleç kilitlenir ve ekran kayar.
Pause : Bu tuşa basıldığında ekran durur.
Insert : Araya yazı yazacağı zaman kullanılan bir tuştur.
Control+Alt+Del : Aynı anda basıldığında bilgisayarın açma –kapama düğmesine basmadan hafızayı tamamen silmemizi ve bilgisayarı yeniden başlatmamızı sağlar.Ayrıca tuş kilitlenmesini de açar.
Ctrl+C : İşletim sistemi komutlarını çalışma anında durdurur.
Ctrl+Break : Programlarda çalışmayı durdurur.
Bilgisayarınızda çalışırken herhangi bir şekilde yazdığımız harf tuşu işlemiyorsa ALT+ASCII (ASC 11,000 ile 25,000 arası rakamdır) yazılırsa o ekrana ait karakter ekrana gelir.Örnek ATL tuşu+115=M harfidir. Bilgisayar açıldığında yanıp sönen göstergeye “İMLEÇ ” denir. İmleç her tuşa basıldığında sağa doğru kayar.
Home : İmleci satırın başına getirir.
End : İmleci satırın sonuna götürür.
Page up : İmleci bir ekran yukarı çıkarır.
Page Down : İmleci bir ekran aşağıya indirir.
Tab Tuşu : Bu tuşa basıldığında imleci 8 karakter birden sağa hareket ettirir. Shift tuşu ile kullanıldığında 8 karakter sola getirir.
AltGr : Klavye üzerinde bazı tuşlar ikiz,bazı tuşlar üçüz görevlidir. İkiz görevliler Shift tuşu ile basılırsa ikinci karakteri yazar.
Örnek: Shift+2 tuş bileşimi = ’ işarettir.)
Bazı tuşlarda 3 adet simge vardır.bunlardan sağ alttaki simgeyi yazmak için Altgr tuşu ile birlikte ilgili tuş basılarak yazılır.
Örnek : { yazmak için Altgr + tuş basılır.
IŞIKLI KALEM : Çizgisel (bar) kodları okumada, şekil çizme ve elyazısı yazmada kullanılır.
JOYSTİCK : Genellikle oyun oynamak için kullanılır. Üzerinde bulunan tuşlarla çalıştırılarak bilgisayara komut verilmesi sağlanır.
DOKUNMA EKRANLARI : Ekranda gözüken komut üzerine parmak ile dokunduğunda o komutun çalışmasını sağlayan ekran tipidir.
FARE : Ekranda gözüken imleç yardımıyla komut girişi yapmaya yarar. Farenin çevre birimi olarak kullanılmasıyla işaretleme, tıklama ve sürükleme yapılarak işlemler yaptırılır.
•İmleç: Farenin ekran üzerinde nerede olduğunu gösterir.
•Tıklama: Farenin sol tuşuna bir kez basılmasıdır.
•Çift Tıklama: Farenin sol tuşuna kısa aralıklarla iki kez tıklanmasıdır. Bir simgeye yüklenen işlevinin yerine getirilmesini sağlar.
•Sürükleme: Farenin sol tuşunu basılı tutarak imlecin yerinin değiştirilmesidir.
TARAYICI : Resim, grafik ve önceden yazılmış yazıları bilgisayar ortamına aktarmakta kullanılır. 300x600 dpi, 600x600 dpi, 600x1200 dpi, 600x2400 dpi ...Optik karekter okuma (Optic Character Reader-OCR)

1.2.3.2. Çıkış Birimleri

EKRAN KARTI: Bilgisayardaki sayısal verileri bizim anlayacağımız analog forma dönüştüren, sayısal verileri işleyerek şekiller,yazılar,semboller vb. görüntülerin monitöre aktarılmasını sağlayan karttır. Kendi üzerlerinde sayısal verileri işleyebilmek için ram ve cpu barındırırlar. Ekran kartları üzerindeki cpu’lara daha çok gpu (Graphics Processing Unit) adı verilir. Ram ve Gpu’nun tipine göre çeşitlilik gösterirler.
Ekran kartı seçiminde ise ; yapılacak işe göre ekran kartı belirlenmelidir. Örneğin çalışılan alan 3 boyutlu ve grafiksel görüntüler içeriyorsa ekran kartının ram’inin en az 64MB olması istenir. Buna karşın sadece ofis uygulamaları vb. kullanılacaksa 8MB’lık bir ekran kartı yeterli olacaktır.
Şekil 1.13. 8MB ve 64 MB’lık Ekran Kartları

EKRAN (MONİTÖR): Hem giriş hem de çıkış birimi olarak kullanılır. Giriş ve çıkış birimlerinden gelen verilerin sonuçlarının ekranda gözükmesini sağlar.
•Bilgisayarla kişi arasında iletişimi sağlar.
•Bir text ekranın genişliği 80 karakter, boyu 25 satırdır.
•Grafik ekranda pikseller (nokta) bulunur. Bir ekranda ne kadar çok piksel varsa ekranın çözünürlüğü artar. 640 x 480 piksel, 800 x 600 piksel, 1024 x 768 piksel gibi.
Ekranın kaliteli olmasının çok büyük önemi vardır
Ekranlardan titreşimsiz ve az radyasyonlu olanları tercih edilmelidir. Ekranların boyutu, 14 inç, 15 inç, 17 inç, 20 ve 21 'dir. Genellikle ucuz olduğu için 14 inçlik ekranlar kullanılmaktadır. 1 MB, 2MB, 4 MB bellekli ... ekran kartları bulunmaktadır.
Ekranlardaki görüntü netliği noktalar arasındaki uzaklıkla ilgilidir. İki nokta arasındaki uzaklık ne kadar azsa o kadar iyi görüntü elde edilir. Ekrandaki noktalar arası uzaklığı 0.28 mm ve daha az olanlar tercih edilmelidir.
YAZICI : Ekranda gözüken bilgileri kağıt üzerine yazdırmaya yarar.
Yazıcılar;
•Nokta vuruşlu yazıcı (dot matrix): 9 iğneli ve 24 iğneli olabilir. Şerit takılarak kullanılır. Dakikada 1-3 sayfa hızında olabilirler. Sürekli form kağıdı kullanılabilir.
•Mürekkep püskürtmeli yazıcı(ink jet): Dakikada 1-8 sayfa basabilir. Kartuş takılarak kullanılır. Renkli çıkış alınabilir. 300 dpi -
•Lazer yazıcı (laser): 300 dpi- , dakikada 4, 8, 12 ... sayfa baskı, toner kullanılır.
KULAKLIK VE HOPARLÖR : Bilgisayar tarafından üretilen veya kaydedilmiş sesleri duymak için kullanılır.
SES KARTI : CD kalitesinde, 16 bitlik, ses alabilmek için kullanılır. Ses kartları sayesinde ses kaydı yapılabilir. Bilgisayarın sesi kullanmasını ve daha sonra da bu sesi çıkarmasını sağlayan bir karttır. Ses kartı günümüzde bütün bilgisayarların standart bir parçası haline gelmiştir.

Şekil 1.14. Ses Kartı

1.2.3.3. Bellek Türleri

Bellek sığası (kapasitesi) byte cinsinden ölçülür.
Byte: Bellek ölçü birimidir, 8 bitten oluşur. Bit ise 1 ve 0 konumu alabilen en küçük bellek birimidir. Bellek ölçüleri ise küçükten büyüğe doğru:
8 bit ----- 1 Byte (B)
1024 Byte ----- 1 KiloByte (1KB)
1024 KB ----- 1 Mega Byte (MB)
1024 MB ----- 1 Giga Byte (GB)
1024 GB ----- 1 Terra Byte (TB)
Bilgisayarda bellek tipleri ROM, RAM, PROM, EPROM, EEPROM(E 2PROM), Flash Memory, Önbellek (Cache Bellek) olarak sayılabilir.
ROM Bellek (Read Only Memory – Sadece Okunabilir Bellek): Programların kalıcı olarak durduğu, sadece okunabilen bellek tipidir. ROM belleğe hiçbir bilgi yazılamaz. ROM yapımcı ve kullanıcı tarafından bir daha değiştirilmemek üzere kullanılan program komutlarını içerir. Örneğin; bilgisayar ilk çalıştırıldığında işlevsel hale gelebilmesi için kendiliğinden çalışan program olan BIOS, ROM belleğe aittir.
RAM Bellek (Random Access Memory – Rastgele Erişimli Bellek): Çalışma şekli açısından oku- yaz belleği olarak da adlandırılır. RAM bellekler hem içerisine bilgi yazmak, hem de içerisindeki bilgiyi okumak için tasarlanmıştır.Rasgele erişimli denmesinin sebebi belleğin herhangi bir yerinde bulunan verilere rasgele ve aynı sürede erişilmesidir. RAM’de saklanan bilgiler değiştirilebilir.
RAM bellek bilgisayarın ana belleğidir. Bilgisayar sadece ana bellekteki verileri işler. Bununla birlikte çalıştırılacak her program, erişilecek her dosya mutlaka depolama ortamından ana belleğe kopyalanmalıdır. RAM bellek iki çeşittir. RAM bellekte saklanan bilgiler değiştirilebilir. Erişim hızı disk ya da disket sürücülerle karşılaştırılamayacak kadar hızlıdır.
Şekil 1.15. SD Ram
PROM Bellek (Programmable Read Only Memory – Bir Sefer Programlanabilir ROM): Temelde ROM’la aynıdır. Bir kez programlanabilir ve bir daha programı değiştirilemez ya da silinemez. Ancak PROM’un üstünlüğü fabrikada yapılırken programlanmak zorunda olmayışıdır.
EPROM Bellek (Eraisable Programmable Read Only Memory – Silinebilir Programlanabilir ROM): RAM’lerin elektrik kesildiğinde bilgileri koruyamaması, ROM ve PROM’ların yalnızca bir kez programlanabilmeleri sorun yaratmıştır. EPROM programlayıcı aygıt yardımıyla defalarca programlanıp, silinebilir.
EEPROM - E 2PROM (Electrical Eraisable Programmable Read Only Memory – Elektrikle Silinebilir Programlanabilir ROM): Bu bellek türünde bilgilerin yazılması ve silinmesi için normal elektrik voltajı uygulanır. Bu bellekler üzerine bilgiler yüzlerce ya da binlerce kere yazılabilir.
EEPROM’un özel bir uygulaması Flash Memory’dir. Aralarındaki en önemli fark ise EEPROM’a bilgilerin byte ile yazılması, FLash’lara ise bilgilerin sabit bloklar halinde yazılmasıdır.
Ön Bellek ( Cache Bellek – Tampon Bellek ): Günümüz bilgisayarlarında hızı belirleyen en önemli faktörlerden bir tanesidir. Ön belleği kulanım amacı, işlenecek olan bilgi işlenmeden önce buraya getirilerek bilgilerin işlenmeye hazır hale getirilmesidir.
Flash Bellekler: Genellikle mobil cihazlarda (dijital kameralar, MP3 çalarlar, dizüstü bilgisayarlar gibi) kullanmak için geliştirilmiş bellek aygıtlarıdır. Fakat kullanımının artmasıyla bütün masaüstü bilgisayarlarda kullanılabilecek şekle getirilmiştir. Fiziksel büyüklükleri ve depolama kapasiteleri (4 MB ile 1 GB arasında) türlerine göre değişmektedir. Yaygın olarak kullanılanlar arasında USB Flash Disk, Compact Flash, Ata Flash, MMC card, Memory Stick ve SSFD gibi çeşitleri bulunmaktadır.

1.2.3.4. Depolama Birimleri

Depolama Kavramı:

Bilgisayarlardaki bilgileri saklamak amacıyla kullanılan ortamlardır.
Disket Sürücü ve Disketler: Hem giriş hem de çıkış birimidir. Disket denilen magnetik ortama veri yazılabilen ve üzerindeki verileri okuyabilen bir birimdir.
Disk çapına göre 3.5 inch ve 5.25 inch olmak üzere iki temel gruba ayrılırlar. Okuma ve yazma hızları düşüktür. Küçük ve taşınabilir depolama araçları olan disketlere okumak veya yazmak için üretilmişlerdir.Disket sürücüleri bir bilgisayarın vazgeçilemez donanım öğesidir.
Disket verileri magnetik ortamda saklar. Disketlerin kullanımı ve taşınması kolaydır. Veri taşımakta ve yedekleme amacıyla kullanılırlar. Disketlere veriler kopyalanabilir, eklenebilir, silinebilir, değiştirilebilir.
Disketlerdeki verilerin bozulmaması için; disketlerin magnetik ortamdan, sıcaktan, soğuktan, nemden, güneş ışınlarından uzak tutmak gerekir.
Günümüzde kullanılan yazılımların hacim olarak büyümüş olması ve buna paralel olarak gelişen diğer yedekleme üniteleri disketleri ikinci plana itmiş olsa da, küçük dosya yada belgelerimiz için en ekonomik yedekleme araçları olarak kullanılmaktadır.
Şekil 1.16. 3.5” Disket Sürücüsü
Disket sürücü için A harfi kullanılır. İkinci disket sürücü veya sanal disket sürücünün adı da B'dir.
Bir 3.5 inç'lik yüksek yoğunluklu (High Density kısaca HD diye gösterilir) disket 1.44 MB veri alır. 720 KB veri alan 3.5 inçlik disketler de eski disket sürücülerle kullanılmaktadır.
Disketlerin kullanılabilmesi için biçimlenmesi (formatlanması) gereklidir. Formatlama disketi iz ve sektörlere bölerek bilgisayarın kullanımına hazır hale getirmektir.
Sabit Disk Sürücü : Sabit disk sürücü, bilgisayarın bilgi depolamak için kullandığı en temel birimdir. Sabit disk kapalı bir kutu içinde bilgisayarın içinde bulunmaktadır. Sabit disk sürücü, verileri bir dizi dönen magnetik yapraklarda magnetik olarak saklar. Her magnetik yaprakta okuma ve yazma işlemini yapan okuma yazma kafası vardır. Daha çok veri kaydedilir. Sabit disk taşınamaz.
Sabit disk, merkezlerinden geçen bir mil üzerine üst üste yerleştirilmiş plaklara benzer. Bu plaklar mil ile beraber belirli bir hızda dönerler ve bu sırada okunurlar veya üzerlerine yeni bilgiler yazılır. Erişim hızı ve kapasitesi yüksektir
Bir sabit diskin bir veriyi bulma hızının DÜŞÜK olması, o sabit diskin verilere ulaşma hızının YÜKSEK olduğunu gösterir.
Örneğin, sabit diskteki okuma yazma kafası, bir veriye 10 ms (mili saniye, 1 sn/1000)'de erişirse; aynı veriye 19 ms'de erişen sabit diske göre daha hızlı okuma yapmış olur.
Sabit disklerin kapasitesi ne kadar büyük olursa o kadar çok bilgi saklanabilir.
Sabit diskler bilgisayarın ana kartına IDE (Integrated Drive Electronics), SCSI (Small Computer System Interface- skazi diye okunur) veya EIDE (Enhanced IDE, geliştirilmiş IDE) diye adlandırılan kablolarla bağlanırlar. Sabit diskler C harfiyle temsil edilirler. Diğer sürücüler varsa bu harfleri izler.
Şekil 1.17. 5.25” Harddisk
Örneğin, ikinci bir harddisk ya da harddiskin ikinci bölümü varsa D'dir.
Sabit diskler zamanla dolar. Bazı dosyaları silmek gerekir. Silinecek dosyaları rastgele seçmemek; bilinçli olarak yapmak gerekir. Bazı dosyalar yedeklendikten sonra silinebilir. Bazı dosyalar sıkıştırma programları ile sıkıştırılarak daha az yer kaplamaları sağlanır.
Cd Rom Sürücü : Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan veri depolama birimidir. 650 MB …Bir CD'de 24 Ciltlik bir ansiklopedideki yazılar, resimler, video klipler, animasyon ve sesler saklanabilir. Bir program yüklerken 20-40 disketin takılıp çıkarılması yerine CD-ROM'lar tercih edilir. CD-ROM'lar özellikle çok büyük yer kaplayan çoklu ortamlarda (multimedia = ses + video + resim + animasyon) yazılmış yazılımlar için zorunludur


Şekil 1.18. CD-ROM sürücüsü
CD-ROM üzerindeki bilgiler günümüzde değiştirilememektedir. CD-ROM'lara bilgi yazmak için, yazılabilir. CD-ROM'lar kullanılarak CD-ROM yazıcılarla kopyalama yapılmaktadır. CD_ROM sürücülerde müzik CD'leri de dinlenebilir.
Bir CD sürücü alırken veri transfer hızının büyük olanlar tercih edilmelidir. Günümüzde yaygın olarak 52 Hızlı CD-ROM sürücüler satılmaktadır.
1 CD-ROM'a 650-700 MB veri depolanabilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarla CD-ROM'lara daha fazla veri depolama olanağı da çıkmıştır.
CD-W ve CD-RW sürücüleri: CD-ROM’dan farklı yönleri Compact disklere yazım yapabilmeleridir. Compact Disk Writer ile hiç yazılmamış bir Cd üzerine birkez yazım yapabilirsiniz. CD Re Writer ile ise tekrar yazılabilen Cd’ler üzerine silerek (Formatlayarak) yeniden yazım yapabilirsiniz. Günümüzde yazma hızları 32,40x,52x , okuma hızları 32x,40x,52x , silme hızları 20x,24x,32x arasında değişen ürünler mevcuttur. Son yıllarda IDE arabirim kullanan CD-RW’lar yaygın olarak kullanılmaktadır.
DVD (Digital Versalite Disk) Sürücüleri: DVD’ler CD’lerin aksine daha yüksek yoğunluğa sahiptirler. DVD üzerine yazım işlemi katmanlar halinde yapılmaktadır. CD üzerinde sadece tek katman üzerine yazım ve okuma yapıldığından kapasiteleri en fazla 700MB olabilmekte iken bugün 4 katmanlı bir DVD yaklaşık 4 GB veri depolayabilmektedir. Günümüzde yanlış bir kanı olarak sadece film ve müzik amaçlı yazılımlarda kullanıldığı sanılsa da çok yakında veri ve program depolamak amacıyla da yaygın olarak kullanılacaklardır.
DVD’ler film ve Video Cliplerin bir Cd kapasitesinden fazla yer tutması, uzun filmlerin 3 hatta 4 Cd içerisinde sunulabilmesi nedeniyle DVD geliştirilmiştir. Dvd katmanlar üzerinde kaydı sırasıyla okuyarak işletir.Günümüzde son yapılan çalışmalarla birlikte bir DVD’ye yaklaşık olarak 8.4GB‘lık veri depolanabilmektedir.
Tape Back-up Sürücüleri: Yedekleme amaçlı sürücülerdir.Teyp kasedi biçiminde özel üretilmiş küçük kasetlere kayıt yapabilenlerin yanı sıra doğrudan teyp kasedine kayıt yapabilenleri mevcuttur. Depolama kapasiteleri 250MB ile 4 GB arasında değişmektedir. Okuma ve yazma sistemleri sabit disklerden farklı olduğundan ayrıca bir arabirim ile kurulur ve işletilebilirler.
Zip Backup sürücüleri: Temel olarak teyp sürücüleri gibi çalışmakla birlikte yedekleme kapasiteleri çok yüksek değildir. 120-250-525-650 MB kapasiteye sahip Zip sürücüleri en yaygın kullanılanlarıdır.
Kayıt ortamları diskete benzeyen özel üretilmiş kayıt ortamlarını kullanırlar.Kendi medialarından başka türleri okuyamadıkları için sadece yedekleme amaçlı olarak kullanılabilmketedirler.
Bilgisayarın diğer donanım birimleri ;
1. UPS (Uninterrrupted power supply - Kesintisiz güç kaynakları),
2. Çoklu ortam aygıtları,
3. Ağ bağdaştırıcılarıdır. Bunlar;
UPS (Uninterrrupted power supply - Kesintisiz güç kaynakları) : Bilgisayarınızınenerji ihtiyacını karşıladığımız şehir şebekesindeki aksaklıklar ve şebekenin yapısından kaynaklanan gerilim dengesizlikleri doğrudan sistemlerimizi ve çalışmalarımızı etkileyecektir.
Kesintisiz güç kaynakları gerçekte bilgisayarınıza kesintisiz enerji sağlamakla görevlidirler. Fakat enerji çıkışları belli bir voltaja ayarlanmış olduğu için gerilim artması yda azalması durumunda da aynı gerilimi vermeye devam edeceklerdir.KGK’lar, içlerindeki şarj edilebilir aküler ile bilgisayarınıza belli bir süre enerji sağlamaya devam edebilecek şekilde üretilmektedirler.

Şekil 1.19. UPS (KGK-Kesintisiz Güç Kaynağı)
Çoklu Ortam Aygıtları : Bilgisayarın görebilmesini, duyabilmesini, konuşabilmesini sağlayan, çoklu ortam uygulamalarının (video, müzik, oyun...) ve yüksek kapasitedeki veri yığınlarının depolanabilmesine ve taşınabilmesine olanak veren birimlerdir. Ses Kartı, CD–ROM Sürücü, CD–ROM Yazıcı, DVD–ROM Sürücü, DVD–ROM Yazıcı (DVD-ROM adı verilen dijital medyadan veri okuyabilen ve yazabilen birim) WEB Kamerası (Hareketli görüntüyü bilgisayara aktaran birim) Radyo – TV Kartı (Analog olarak alınan Radyo ve TV yayınlarını bilgisayarda işlenebilecek dijital formata çeviren birim)

Şekil 1.20. TV Kartı

Ağ Bağdaştırıcıları: Bilgisayarların lokal yada genel ağlara bağlanmalarını sağlayan birimlerdir. Ağ Kartları: Bilgisayarın ağ kabloları üzerinden lokal yada genel ağlara bağlanmalarını sağlayan birimlerdir. Veriler dijital olarak kablolar üzerinden ağ kartlarına aktarılır. İşlenen veriler yine ağ kartları üzerinden yollanır. Anakart üzerindeki “PCI” yada “ISA” yuvalarını kullanırlar. Bazı ana kartlarda bütünleşik olarak bulunabilirler. Saniyede aktardıkları veri üzerinden değerlendirilirler. Günümüzde yerel ağların oluşturulmasında kullanılan, veri alışverişini yöneten ve gerçekleştiren elemanlardır. Teknolojileri 100 Megabit veri transferi yapabilecek kapasiteye kadar çıkmıştır. PCI veya ISA yuvalara takılan bu kartların bağlantıları BNC veya RJ45 konnektörleri ile yapılabilmekte yani iki tip kablo ile birlikte kullanılabilmektedirler.
Şekil 1.21. Ethernet kartı
Fax Modem Kartları: Bilgisayarların telefon kabloları üzerinden lokal yada genel ağlara bağlanmalarını sağlayan birimlerdir. Veriler analog olarak kablolar üzerinden modeme akratılır ve dijitale dönüştürülür. İşlenen veriler bu sefer dijital yapıdan analoğa çevrilerek yollanır. Bir anlamda fax-modem kartı analog ve dijital sinyaller arasında çevirici işlevini görür. Harici yada dahili olarak sistemde bulunabilirler. Paralel porttan yada “USB” ile harici olarak, “PCI” yada “ISA” yuvalarını kullanarak ise dahili olarak anakarta bağlanırlar. Bazı anakartlarda bütünleşik olarak bulunabilirler. Saniyede aktardıkları veri üzerinden değerlendirilirler.
Şekil 1.22. Apache Fax-Modem Kartı





Ders kitabını buradan indirebilirsiniz.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder